Ağızda kırık dişlerin keskin kenarlarından veya kötü takılan protezlerden tekrarlanan tahriş de ağız kanserlerine neden olabilir. Lökoplaki (ağız astarındaki beyaz lekeler) ve oral submukoz fibroz gibi bazı hastalıklar oral kanser oluşumuna yatkınlık gösterir.
Ağız kanseri belirtileri ağızdaki bantlardan solunum güçlüğüne kadar değişebilir
Oral kanserler erkeklerde daha yaygındır. Bu kanserlere bağlı semptomlar ağız boşluğunda iyileşmeyen ülserler, ağızdan kanama, ağızda veya çevresinde şişlik artması, ağızda beyaz veya kırmızı lekeler, yutma sırasında zorluk veya ağrı, ses veya ses kısıklığı, ve nefes almada zorluk. Bu semptomlardan bir veya daha fazlasına sahip olan herhangi biri, doktoruna danışmalıdır.
Ağız kanseri nasıl teşhis edilir?
Bu kanserlerin çoğu basit testler kullanılarak kolayca teşhis edilebilir. Bazı tümörler kolayca erişilebilir durumdadır ve dışarıdan hissedilebilir veya ağzı açarken görülebilir. Teşhis için biyopsi (inceleme için tümörün bir parçasını alarak) veya ince iğne aspirasyon sitolojisi (FNAC-tümör hücrelerini bir şırınga ve iğne ile emen) yapılabilir. Larinksler gibi derin yerleşimli tümörler görselleştirme için özel aynalara ve ışığa ihtiyaç duyarlar. Birçok hastada, hastalığın derecesini belirlemek için BT taraması ve MRG gibi testlere ihtiyaç duyulabilir, böylece tümörün operasyonla çıkarılabilir olup olmadığına karar verilebilir.
Ağız Kanseri tedavisi nedir?
Baş ve boyun kanserlerinin çoğu cerrahi, radyasyon ve kemoterapi kombinasyonuyla tedavi edilir. Erken aşamalarda cerrahi tedavi edici olabilir. Ne yazık ki, cerrahi sakatlayıcı olabilir ve yeniden yapılanma için geniş plastik cerrahi gerekebilir.
Baş ve boyun kanserleri, erken tespit edilmeleri ve uygun şekilde tedavi edilmeleri şartıyla tedavi edilebilir. Önleyici tedbirler tütünden uzak durmak, uygun diş hijyeni sağlamak ve beslenmeye uygun dikkat gösterilmesi bu tümörleri önlemeye yardımcı olacaktır.