Çapı 1 mm civarında olan genişlemelere kılcal varis denmektedir. Kılcal varisler genelde görüntü bozukluğu dışında bir yakınmaya yol açmazlar. Özellikle çapı 3-4 mm üzerinde olan varislerde ise görüntü bozukluğuna ek olarak belirgin yakınmalar başlar.
Hastalar bacakta sürekli bir sızlama olduğunu ve dinlenseler de kolay kolay geçmediğini farkederler. Bu yakınmalar günün sonuna doğru çok belirgin hale gelir.
Geç dönem varis hastalarında özellikle ayakbileği iç tarafında şişme ve siyaha yakın renk değişikliği başlar. Bu alan kaşıntılıdır ve yara açılabilir. Bu yaralar tipik olarak geniş, ancak derin olmayan yaralardır. Tedavi çok güçtür.
Açılan bu yaraların kapanması için uzun süren pansumanlar gereklidir ve tedavi hayat boyunca devam eder. Tedavi edilmeyen varislerde gelişebilecek bir diğer sorun, enfeksiyondur.
Varis kanın göllendiği alandır ve kan mikroplar için de çok iyi bir beslenme ve çoğalma orta mıdır. Enfeksiyon gelişirse bu alanda kızarıklık, bölgesel ısı artışı, hassasiyet ve şişlik oluşur.
Varis hastalığında genel yakınmalar bacaklara kramp girmesi, ayaklarda yanma, ağrı, ağırlık hissi, bazen uyuşma,kaşınma, görüntü bozukluğu şeklinde özetlenebilir.
Varis Hastalığının Sınıflandırılması
* Varis hastalığı, “venöz yetmezlik” olarak tanımlanır ve 6 ana grupta incelenebilir. Bu ana gruplar şunlardır:
* Derece O: Görülebilen toplardamar hastalığı yok
* Derece 1: 1-3 mm çapında ince varisler
* Derece 2: Çapı 4 mm üzerinde olan gerçek varisler
* Derece 3: Bacakta şişlik
* Derece 4: Ciltte kahverengi-siyah değişiklikler
* Derece 5: Cilt değişiklikleri ve ayak bileği çevresinde iyileşmiş yara
* Derece 6: Açık yara olması (Genellikle ayak bileği içinde)
Makale Kaynak
Doç. Dr. Tankut AKAY
Başkent Üniversitesi Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi ABD